Motorize Yazışmalar; postları kadar, yorumları da okunası blog.. Ahaha sanki NY Times mınaki!

28 Haziran 2010 Pazartesi

I love pedicure



:)))

....

Sabahın besınde ınsanın uykusu bır anda ' It's not/you, it's me ' kalıbıyla kullıyen dagılabılıyormus. Baglanma problemı olan butun odlek pezevenklerden nefret edıyorum. sevgılınız oluyoruz da gotunuze comak mı sokuyoruz? Nedır abı erkeklerın seven kadından bu korkusu? Bu kadar mı acızsınız? Bu kadar mı odleksınız? Seven erkek olarak anılmaktansa orospu cocugu olarak anılmayı nasıl tercıh edebılır beynı olan bır canlı kafam almıyo. Hayır bı de ıyısı kotusu boyle arkadas! Sankı bana romeo kodugumun aydemır akbas kılıklısı!

sırf ben buna baglanırsam, alısırsam ılerde nabarım dıye dusunup de kendılerını seven kadınları terk eden, onlardan kacan tum ıssız adam sendromlu gotverenlere kafam gırsın lan.

Sirinlik Muskasi

23 Haziran 2010 Çarşamba

insan insana benzer de bu kadar mı benzer lan!!!

Mütemadiyen eski sevgililerimin muadilleriyle karşılaşıyorum. Yolda görüyorum, cafede görüyorum, televizyonda görüyorum, kadınlar tuvaletinde bile görüyorum lan!!!! Ki lezbiyen bile değilim.

Son olarak misal. Her zaman olduğu gibi, yeni bölümleri beklemekten nefret ettiğim, herkesin acayip ilgilendiği olaya ilgimi kaybettiğim için insanlar 6 sezonu yalayıp yutmuş, üstüne filmini izlemiş, kitabını okumaya tekrardan başlamışken sex and the city izlemeye karar verdim. 4 tane nevrotik kadının sex maceraları? Bilmiyorum ne kadar sürer. Sıkılmadan izleyebilecek miyim? Neticede başkası sevişiyo arkadaş, bana bi faydası mı var? Herneyse, dün akşam yayıldım koltuğuma gebeş gebeş. Taktım kulaklıklarımı. Ev ahalisi Müge Anlıyla mektubunuz varı izlerken ben de açtık Sex and the City mi. Ki iki program arasında çok da bi fark yok bence ya. Herşey sexten çıkıyo zaten. Neyse. Güzel güzel izliyorum böyle. Karakterleri tanımaya çalışıyorum, isimleri öğrenmeye çalışıyorum ki önümde daha 6 sezon var mınaki. İyice kafam karışmasın. İlk konuları öğrenemezsem ileri ünitelerde takılırım diye düşündüm. Tüm dikkatimi diziye verdim. Ve bi anda karşımda eski sevgilim!!!!! Benzeri falan da değil bizzat kendisi lan!!! Gülerken dudağının sol tarafının hafif yukarı doğru kıvrılması, göz kapaklarının keşler gibi yarı açık olması, saçlarının rengi, kaşlarının şekli, dişlerinin dizilişi, SURATINDAKİ BENİ!!! Oha ama!!!! Yaşasın ama!! 6 sezon daha eski manitayı izlicem lan sjdhfjkdhfksd....Yannız o kıvırcık saçlı, merinos koyunu kılıklı, koca burunlu hatunla semişirlerse biraz kıllanabilirim. Neyse, sanat için semişiyo derim o zaman da.

Durum bundan ibaret yani. Bilin diye söylüyorum. Mr. Big benimdi, benimdir sdhfsdjfhksd ayaaanızı denk alın:P


Muhtemelen 2 seneye kadar lost u da izlemeye başlarım. Orda da bir ulan!!! Bu benim pörtlek gözlü, uzun kiprikliye amma çok benziyo sendromu yaşarım.

Fındık karısı, etenşın piliz!!! Nerdesin lan lüle!!!!

21 Haziran 2010 Pazartesi

nasıl delirdim?

birine çok aşık oldum. sonra o bana bi yalan söyledi, sonra ben ona bi yalan söyledim. seni çok seviyorum dedim.
birine daha az ama daha tutkulu aşık oldum, en özel anlarımı, yatağımı paylaştım, o bana bi yalan söyledi, ben ona çok yalan söyledim, birden çok fazla seni seviyorum dedim.
birine bağlandım, o bana hiç yalan söylemedi, ben hep kendime yalan söyledim, onu çok seviyorum dedim. sonra onu da kendime benzettim.
birinden hoşlandım, o bana hep yalan söyledi, ben pek yalan söylemedim. biraz kendimi kandırdım, biraz onu kandırdım, apandistim kandırıklarıma dayanamayıp patladı.
birine çok aşık olmak istedim, o bana hiç yalan söylemedi, ben ona hiç yalan söylemedim. fazla dürüstlük bozdu beni ayrıldım.
birini sevdim ama çok değil, aşık oldum ama çok değil, hem kendime hem ona hiç yalan söylemedim, o bana yalan söyledi mi bilmiyorum. çok eğlendim, çok güldüm, çok mutluydum. bitti.

küçükken hep sakız istedim. gelenden, gidenden.
küçükken hep mutlu olmak istedim.
küçükken hep akıllı, uslu olmak istedim.
küçükken hep çalışkan olmak istedim.
küçükken hep başkası olmak istedim.
sonra ne başkası olabildim ne kendim kalabildim.

büyükken hep küçük olmak istedim. dışım büyüdükçe içim küçüldü. garip bişey oldum böyle.

mutlu olma isteğim hiç değişmedi. sadece umudumu yitirdim bi zaman sonra. dünya' nın daha güzel bir yer olabileceğine, insanların iyi olabileceğine, savaşların biteceğine, "dünya barışına" inancımı yitirdim. içime çekildim sonra. böyle bir dünyaya içimdeki çocuğu salamam dedim.

hedef küçülttüm hep. çünkü baktım ki büyük hedeflerime ulaşmak bir yana, bir arpa boyu yol alamamışım. bari dedim, hayal kırıklığı büyük olmasın.

ben büyüdükçe gelecekten beklentilerimi yitirdim. geçen düşündüm de, ben ölümden korkmadım hiç. sadece ben öldükten sonra da dönecek bu dünya, bensiz eğlenecek ipneler dedim. ama baktım ki eğlenemiyorum ki ben artık. o yüzden varsın gelsin ölüm!! gelirse ekime gelmezse sikime kadar dedim. ki efektif bir sikimin olmamasının konumuzla hiç alakası yok.

şimdi mesela, kanser olmayayım diyorum. acısız olsun herşey. yaşamaktan vazgeçmek herşeye rağmen kolay değil, bari fiziksel acıdan yırtalım. gözüme soka soka öleceğimi bildirmesinler yani. bir de allah varsa o zaman tezeği avuçla yemiş olabilirim zaten:/

tutunacak, güç alacak, korkacak, yolumu çizecek hiçbir kutsal değerim yok. dine inanmam, toplumsal kurallara inanmam, örf ve ananeleri sallamam, verdiğim hiçbir karar bir başka kurala bağlı değildir. kadın erkek ilişkilerine güvenmem, kadınlara hiç güvenmem, çocuklardan nefret ederim, hayvanlara aşığım, yaptığım hiçbirşeyi geleceği planlayarak yapmam, geçmişimde takılı kaldığım zaman zaman doğrudur. geçmişimi bu kadar kolay unuturken 3-5 sikindirik olayın beni bu kadar etkilemesine gökten taş yağmış kadar şaşırırım, kendimi değiştirmeye çalışmam, başkalarını değiştirmeye çalışmam.

kendimi hiç sevemedim, başkalarını sevdiğim kadar.

9 Haziran 2010 Çarşamba

Hem o mor inek olmak istemek, hem mor inek olmaktan deliler gibi korkmak??!!

Bu ne yaman çelişki:/

 

Soner sarıkabadayı diye isim mi olur ya. Adamın şarkıları güzel gibi ama değil gibi. Bilemedim.

Benim adım korken senin adın buz mu diye şarkı sözü var mesela. İğrenç mi şaane mi bilemedim.

Son 3 gün içinde demet akalına maruz kaldım. Bütün bunların sebebi o olabilir.

2 gündür candan erçetin oldum. Saçları da kızıla boyatırsam tam olucam.

Böyle sesimi benzetmeye çalışarak anırıyorum işte, yolda, evde.

Bahar’ı dinliyorum eğleniyorum.

Git’i dinliyorum kinleniyorum.

Kadın sosyal mesajlı şarkı yazmış olm. Kimin doğrusu adı da sjhdjkfhksdfh

Bu arada şu anda farkettim ki ne kadar boktan bi hayatım varmış benim:/

Fringe izliyorum deliler gibi. Nasıl bir saplantı oldu anlayamadım. Caşua ceksın’ın etkisi de olabilir.

İki medeni insanız bebeğim gel sevişelim diye reikiyle mesajlar gönderiyorum kendisine dizi boyunca.

Bu arada bilmiyorum aranızda izleyen var mı ama o olivia’nın kaşı yok arkadaş!!!11 bari kalemle çizseydiniz. Aktris çok mimik kullanıyo bi de. Kaşsız ço’acayip oluyo.

Sonra mesela bir de ışın karaca var. Dert bende derman sende caşua!!!

En azından flaş forvırddaki o küçük emrah kılıklı herif çıktı aklımdan. Puppies bakışlı lavuk yaa.

O diyilde lost lost diye nicesine sarılan dostlarım. Noldu lan 6 sezon izlediniz izlediniz bi cacık olmamış. Keşke rüya olsaymış la. Yabancılık çekmezdiniz. Bildik bir son olurdu sdhkdfhsdjkfhksd.

Makyajla evrim geçiren binsanmışım. Bunu bugün söyleyen 375. kişi ile ben de kabullendim.

Evde belde iyi de, sokakta telefon çalınca bi irkiliyorum ya telefona bakmak için. Ben böyle meslek hastalığını skiiim.

 

Evek gençler, geliyo git:

Ço’zel şarkı.

 

8 x Aaağğğaaaaaaağğğğğğhhh diye başlıyo sjhkdfhdk

 

Madem ki benli hayat sana kafes kadar dar

Uzaklaş ellerimden uçabildiğin kadar

Hadi git benden sana dilediğince izin

Öyle bir uzaklaş ki karda kalmasın izin!

Git

İş işten geçmeden git

Çok geç olmadan vakit

Günahıma girmeden

Katilim olmadan git

 

Sanırlar ki sen beni

Biricik yar saymıştın

Oysa ki hep yedekte

Hep elde var saymıştın

Hadi git

Ne bi adres ne bi hatıra bırak

Zannetme ki pişmanlık mutluluk kadar ırak!

Git

İş işten geçmeden git

Çok geç olmadan vakit

Günahıma girmeden

Katilim olmadan git

 

Ne vedaya gerek var

Ne de mektuba hacet

Git de allah aşkına

Bir selama muhtaç et

Güllere de aşk olsun gene sen kokacaksan

Fallara da aşk olsun gene sen çıkacaksan!

Git

İş işten geçmeden git

Çok geç olmadan vakit

Günahıma girmeden

Katilim olmadan git

 

Kopsun nerden inceyse

Artık bu bağ bu düğüm

Her gece daha berbat

Daha vahim gördüğüm

Korkulu düşlerimi yorumdan kaçıyorum

Sırf sana üzülüyor, sırf sana acıyorum!

Git

İş işten geçmeden git

Çok geç olmadan vakit

Günahıma girmeden

Katilim olmadan git

 

 

7 Haziran 2010 Pazartesi

şirinlik muskası

Elbisesinin cebine kayısı koyup yanlışlıkla o cebin üzerine oturur –kayısı kokusundan da nefret eder bu arada-

Esmerdir ve hep beyaz tenlilere imrenir –taam, ıstakoz gibi kızardıklarında bu geçerli değil-

Saçları kısayken uzasın, uzunken kısalsın ister –tipik kadın işte allaan cezası-

Rengarenk giyinmeyi sever, giyindikten sonra tek renk giyinmiş asil gibi duran kadınları kıskanır

59,10 kg dır

Rengarenk giyinmeyi sever ama gardrobunda en çok siyah ve gri vardır

Bir dönem ayakkabı ve çanta konusunda aşmış, arka balkonu ayakkabı kutularıyla doldurmuşluğu vardır. Ama şimdi mesh gibi iğrenç ötesi bi botu ayağından çıkarmaz

Sevgililerinden ayrıldıktan çok sonra hatalarını farkeder. İşi işten çoktan geçmiş, adamlar çoluk çocuk sahibi olmuşlardır

Sevdimi çok severdiğini zanneder, ama sonradan düşündüğünde “olm sevmemişim ki ben bunu hiç yææ” der.  Halbuse ayrılık olduğunda eşşekler gibi üzülmüştür

Topuklu ayakkabıya bayılır ama hep düz giyer

Koyun eti sevmez

Zor bir çocukluk, çok daha zor bir ergenlik geçirmiştir ama hep çok kolay bir çocuk, çok kolay bir genç olmuştur. Bunu da 28 inde farkeder

Geçtiği yollardan geçecek 100 kişiden 75 inin alkolik, uyuşturucu bağımlısı, küçük yaşta evlenmiş mutsuz insanlar olacağını iddia eder

Amaçsızdır, amaçsızlıkğından huzursuzdur

Hırsları yoktur, bir gün uyanır ve “ulan ne kadar yüzeysel binsan oldum lan ben” der. Bunu değiştirmek için çaba sarf etmeye götü yemez

Erkekleri sever, ama birgün bir kadınla da olabileceği ihtimalini göz ardı etmez

Korkaktır, cesurdur

Güzeldir, çirkindir

Sebze sevmez

Birkaç tanesi hariç çocuklardan nefret eder

Ergenlerin tamamından haz etmez, temkinli yaklaşır

Alkoli sever ama kölesi olmaz

Sigara tiryakisidir

Pişmiş domates yemez, çiğ domatese bayılır

Pernirsiz bir hayat düşünemez

Peynir ve domates kokusundan nefret eder

Uyanmaktan nefret eder, elinden gelse kırk gün kırk gece uyur, bir gün daha uyumak için pazarlık yapar

Kitap okumadan uyuyamaz

Regl günlerinde acayip ağrısı olur, yumurtalıklarını bağışlamak ister

Evlilikten korkar, ama evlenmek için ufak ufak heveslenmeye başlamıştır

En çok yalnızlıktan korkar, ama en çok yalnız olabilmeyi diler

Evde birisi varsa huzur bulamaz, o kişi onu hiç rahatsız etmese bile

Geniştir, genelin küplere bindiği şeyi sallamaz

Saman alevidir

Aldatılmayı sallamayabilir

İlgisizlikten ağlayabilir

Közlenmiş patlıcanın parfümünü yapsalar bir ömür onu sıkabilir

Kıskanç değildir, ama olmadık şeyleri kıskanır –bir sesi, bir kahkahayı, bir nefesi –

Geçmişini özler, geleceğini merak etmez

Fala inanmaz, ama çok pis fal bakar –çok pis sallar –

Eyeliner’a bayılır

70’lerde yaşamış olmak ister

Bilimkurguyu, gerilimi, komediyi, macerayı sever; nuri bilge ceylan sevmez, fatih akın sevmez

Ayran gönüllüdür

Hevesi çabuk kaçar

Fıkra anlatırken sıkılabilir

Milyonlarca daha madde yazabilir

 

 

Öptüm, bye