Motorize Yazışmalar; postları kadar, yorumları da okunası blog.. Ahaha sanki NY Times mınaki!

11 Ekim 2010 Pazartesi

ölmedik

Arayı hayvan ötesi açtık farkındayız.

Yani ben kendi adıma farkındayım fındık’ da farkındadır herhalde. Yani sanırım, muhtemelen, hmm.

Çok büyük bir oranla bu sitenin varlığını bile unuttu o.

Neyse.

İkimizin de hayatına bi şekilde bir köşeden girmiş adamlar var.

Bunların isimleri sevgili, arkadaş, tokmakçı, one night stand, fuckbudy değil.

Hepsi bir arada.

Anlamıyorum.

Muhtemelen fındık da anlamıyo da o yiğitliğe bok sürdürmemek için anlıyomuş gibi yapıyo.

Bir gün bir yerden çok feci patlıycaz.

Gerçi ben patladım mı çok feci patlarım. İş güç mevzularıyla da baalantılı çünkü.

 

Herneyse.

Ölmedik..

Sevişiyoruz.....

20 Ağustos 2010 Cuma

Beni kategorize etme dedi Berkcan.

Tabi ki demedi. Kendi kendime konuşuorum ben.

Sözlerimi geri alarak başlamak istiyorum bebeğim. Hani ona fakbadi demiştim ya. O benim fakbadim falan değil. Aceleyle söylenmiş bir şeydi o. Şimdi ne kadar da yanlış geliyor kulağa!

Neden?
Çünkü..

Sadece canımız sevişmek istediğinde gel, git, hadi nerde kaldın, işim var şu saate kadar geldin siktin, gelemedin Fındık kaçar muhabbeti yapmıyoruz.

Ortak zevklerimiz var,  beraber takılmak için fırsat yaratıyor, birbirimize zaman ayırıyoruz. Hem ikimiz de biraz keyif pezevengiyiz. Ama haftada 2den fazla üst üste görüşmüyor, birbirimizi özleyelim diye 2 gün hiç görüşmüyoruz falan. Sonra özlemiş oluyoruz tabi. Ama nasıl da güzel geliyor. Kimse kimseye hesap sormuyor, o bana gelen hediyeleri, kur yaptığım abileri sorgulamıyor, ben onun takıldığı ablaları. Bir aradayken gayet mutlu mesut, özgürlük kısıtlayıcı beklentiler içerisinde olmadan, gül gibi geçinip gidiyoruz.

Beraber market alışverişine çıkıyoruz, evde içmeyi, ciğercilerde homini homini tıkınmayı, gecenin bi yarısı buz gibi armut şeftali hüpletmeyi, sahilde elele yürüyüş yapmayı, yanımızdan geçen kızların bacakları ve memeleri, erkeklerin aletleriyle ilgili yorum yapmayı seviyoruz. Banliyö trenine atlayıp fotoğraf çekmeye gidiyoruz falan. Bazen akşamları kendi arkadaşlarımızla takılıp, sonra gece evde buluşup sarılıp uyuyoruz. Sonra ben rahat durmuyorum. Onu baştan çıkarıp illa seviştiriyorum.

Yoruyorsun beni kadın! dedi mesela bu sabah.. Saat 6da kurulmuş gibi uyandım, inception-vari rüyasının en güzel yerinde kalçalarımı şahane bir kaşık olucak şekilde ona dayayıp mmmh! yapmam yetti uyanmasına. Zaten bu sabah hava serindi. Rahat rahat taciz edebildim kendisini. Hem yatağımın karşısındaki ayna gündüz vakti daha efektif kullanılıyormuş bunu da anlamış olduk.

E hal böyle olunca biz ne fakbadi, ne sevgili oluyoruz.
Bazen romantik, bazen ateşli, bazen entel, bazen komik takılıyoruz.
Aktivite partneriyiz biz.

Ben bu durumdan çok memnunum şahsen. Öncelikle fakbadi soğukluğunda olmadığı için ne yaparsak yapalım, akabinde kendimi kullanılmış ya da kötü hissetmiyorum. Çünkü ister sevişelim, ister miskin miskin oturalım, ne yaparsak yapalım hiçbir şekilde ruhsuz, düşüncesiz, bencil ya da sevgisiz değiliz. Kötü insanlar da değiliz hem..

Terli terli uyuduğumuzda,  gece defalarca uyanıp sırtımı örtmesi, her seferinde beni öpmesi bundan.. Çıkardığım her sesi dikkatle dinleyip, canımı yakmaktan endişe duyması bundan. Sanırsam bu sabah küvete girip, beni boynumdan ayaklarıma kadar tatlı tatlı sabunlaması da bundan.. Sözlerle çok şey anlatmıyor, ama bana ismimle de hitap etmiyor, onun şekeri, tatlısı, tavşisiyim. O benim balım. Telefonu kapatırken illa muajk diye öpüyor yaa daha n'olsun.



Kendisini çok seviyorum. Ona da söylüyorum, korkmadan. Koz vermiş gibi hissetmeden. Çünkü o da farkında hiçbir şey hissetmediğim bir adamla sevişemeyeceğimin. Hayatıma girdiğinden bu yana çok şey öğrendim ordan, bana değer verdiğini hissettim, yaralarımı iyileştirdim, daha iyi bi insan olmak istedim, istiyorum ve çabalıyorum da bunun için. Bana bir sıfat vermesine gerek kalmadan, biraz daha kadın olduğumu hissediyorum. Öncekileri hatırladıkça, hayıflanıyorum, yıllarımı boşa geçirmişim diye düşünüp, ay hepinizin allah bin türlü belasını versin ibneler diyorum artık.

Bazen oturup düşünüyorum; onu özlediğimde, durduk yere aklıma geldiğinde, acaba diyorum.. Acaba aşık mı oluyorum?! Sonra derin bir nefes alıp sakin sakin düşünüyorum, hayır diyorum. Biliyorum, bilinçliyim, beklenti içerisinde değilim ve aşık falan olmuyorum. Çünkü bu neyse, her anından keyif alıyorum.

En yakın arkadaşım az önce siz çıkıyorsunuz dedi.. Hayır dedim. Çıkıyorsak dahi kendimize has bir şekilde yapıyoruzdur bunu. Ben onun hayatını kısıtlamayı hak görmüyorum kendime şu an. Birbirimizin üzerinde o kadar emeğimiz yok. Güzel zamanlardan başka bir şey paylaşmadık henüz. Belki ilerde ondan bir işaret alırsam olur. Belki.. Şimdi hayır asla o benim sevgilim olmasın diyemem. Olursa çok güzel olabilir. Ama şimdi değil, bunun için paylaşılması gereken çok şey var çünkü..

Bunların bilincinde olmak da beni mutlu ediyor aslında.. Değiştiğimi görüyorum. Daha iyi, daha özel bir kadın olduğumu anlıyorum. Gereksiz şeylere sıkılmıyorum. Ve bunun gibi bir sürü şey işte..

Sabah neden mutlu olduğumu sordu Muska, işte bu yüzden mutluyum anam.
Sana da bi tane kategorize edilemeyen Berkcan dilerim.

Hatta tüm kızlara dilerim.
Ne de olsa aşk diye bişi yok, kendinizi dramatik oyunlarla kandırıp mutsuzluğunuza acımayın.
Ben yaptım, hiçbir sike yaramıo, hiçbir orospu çocuğuna da yaranılmıyor.

Hadi hep beraber mutlu olalım!




19 Ağustos 2010 Perşembe

Picture

abazan kız için verme kafası

Mode:

Bacaklarım ağdalı, reglim bitti, kaputum var, libidom tavan!!! Helva yapsanaaaa helva yapsanaaa....

We are accidents waiting, waiting to happen

Şimdi bayadır bişi yazmıyoruz.

İçim rahat değil ama yazasım da yok.

Önemli değişikliller oluyor.

Tehlikeli sularda yüzüyorum ben bizzat.

Helecan dorukta.

Bir ara anlatıcam.

Fındık is a part of the fire!!!

O da yazar bir ara umuyorum.

Zira benden daha zevkli günler geçirdiği kesin.

Bugünün şarkısı radiohead, there there olsun.

Zira bir kaza oldu olacak...

Buraya bir deylimoşın yada fizy linki koyabilmeyi isterdim lakin teknik imkanlar şu anda pek müsait diil.

O yüzden şöyle bişi denicem. Site azcık gudik ama bakalım videoyu postun içinde çıkartabilecekmiyim?

http://www.weeditvideo.com/There-There-/q-dnMxRFgzMnQzOGM=

<embed src="http://www.weeditvideo.com/embed/swf/dnMxRFgzMnQzOGM=" wmode="window" bgcolor="#000000" allowfullscreen="true" scale="noScale" width="100%" height="355" type="application/x-shockwave-flash"></embed>

Sözleri de yazayım;

In pitch dark i go walking in your landscape
Broken branches trip me as i speak
Just cos you feel it doesn't mean
its there
Just cos you feel it doesn't mean
its there
There's always a siren singing you to shipwreck

Don't try, don't reach out
Stay away from these rocks we'd be a walking disaster

Don't reach out, don't reach out
Just cos you feel it doesn't mean
its there

There's someone on your shoulder
Just coz you feel it doesn't mean
its there

There's someone on your shoulder
Feel it
Why so green
And lonely
Heaven sent you
To me
We are accidents waiting
Waiting to happen
We are accidents waiting
Waiting to happen


Ps: hayatımın aksine biraz renkli bi yazı olsun istedim.

Aslında biraz maviyim bugün.

6 Ağustos 2010 Cuma

Kaçak Fındık Acele İle Bildiriyor

lan ibneler naber? ehehe, yoktum bayadır gittiim yerde götümü kaldırdılar. artık kimseleri beğenmiyom.sizi mi beğenicem breh breh :p

geçen süre zarfında pek sikim bişi olmadı. bi tane çocuk bana aşık oldu kendisine amcık ağızlı bi mal olduğunu anlatmam çok uzun sürmedi tabi, yol verdim. ama performans şahaneydi :) ama tam bi göt oğlanıydı.

şimdi son numaramdan bahsedeyim.
adı berkcan! tabi ki diil! adını burda yazamam, muskaya telefonda dicem ama.
kendisi yeni fakbadim. multi kültürlü zeki aksiyonu bol bi adam. dilbilgisi gayet şahane, ingilizce ve bi yabancı dil daha konuşuo ama benimle diil. benimle tr konuşuo.
çok kafa, muhabbeti zaten muhteşem, çok konuşuo ama götçe gibi boş konuşmuo. ukala biraz ama benim hoşuma gidio, bana ukalalık tasladığı her konuyu benim biliyor olmam da onun hoşuna gidiyor, biliyorum..
iki gecedir bende kalıyo. kendisiyle hem konuşmak hem sevişmek acayip eğlenceli. yakışıklı da ha! benden bi kaç yaş küçük ama ben farkı anlamıorum bile. cidden çok olgun bi çocuk.
ve işin en güzel tarafı duygusal diiliz. kimse kimseden bişi beklemio. ben zaten kendimi çok anlatmıom çok konuşmuom, soru soruo cevaplamıorum falan. kendimi çok açmıyorum çünkü daha önceki tecrübelerim yapmamamı söylüyor. bi de ben onun kadar zeki diilim (her ne kadar kendisi beni acayip zeki bulsa da, kendimi biliorum) o yüzden söz gümüşse sükut altın şu an benim için. ağır ol molla desinler falan.
merakla bir şey sorduğunda gözlerimi devirip ufak bi gülümsemeden sonra konuyu değiştirmek gibisi yok. tabi iş bööle olunca accık da gizemli oluorum. işime geliyo.
en yakın arkadaşım nie sadece fakbadi olarak bakıosun dio ama çocuk zaten acaip sevişken yani, hiç kalbimi kıramam, beklenti içerisine girmiyorum. aslında istemiorum da çünkü şu andaki hali bok edilmemesi gerektiği kadar güzel.
ha bi de evlerimiz de çok yakın, 10dkda gidip gelebilioruz birbirimize. ama asıl gidip gelme o kadar kısa sürmüo tabe.. en az 2 saat, you know? :) o yüzden diorum ya,bok edilmemesi gerektiği kadar güzel.

bööle işte..
yarın muska karısının yanına gitcem bi mani olmazsa. akşam içiciiiz xuxuları.

bi ay soora da tatile çıkıom.


şimdi acelem var gitmeliyim.


gelişmelerle yine karşınızda olcam.
ölmedim demek ve muskaya son gelişmeleri bildirmek için ce eee yaptım :p

yalarım, bye.


not: kevaşe muska, izleyicileri bana karşı doldurmasana göt.

22 Temmuz 2010 Perşembe

iki bira iki tekila

çakır keyif olmanın keyfini unutmuşum, ne kadar iyi geldi anlatamam, resmen çenem düştü bu akşam. Bir de şu nefesimi kesen sıcak olmasaydı daha neler neler anlatacaktım kim bilir.

Konuşurken farkettim ki dün yazdıgım yazılardan birinde yanılmışım. Ben masum adamlarla da karşılaşmışım ve onları sevmiş adamlara dönüştürmüşüm. Daha halktan bir terimle ahlarını almışım onların.

Mesela bir tanesi var ki. Hayatım boyunce bir daha onun gibi biriyle karşılaşacağımı sanmam. masumlukta meleklerle yarışan bir adamdı ve beni inanılmaz sıkmıştı bu masumiyet. hatta sanıyorum ki onun masumiyetini ben bile bozamamışımdır. Tıpkı bekaretini bozamadığım gibi.....

Cepten yazmak acayip zor yaa. Sonra tamamlıycam ben bunu....

Sirinlik Muskasi

21 Temmuz 2010 Çarşamba

bu işte bir çelişki var?

çok vaktim yok kısaca yazıp çıkıcam,

düşündüğümde hayatıma girip çıkmış adamlar içerisinde ebemi sikenler hep en çirkinleri. arkadaşlarım tarafından en başta çirkinlikleri yüzünden kabul görmemiş olanlar. beni en çok acıtanlar benim itinayla götünü kaldırdığım, kendini dünyanın jeff buckley'i sananlar.(bugünlük idare ediceksiniz artık jeff aşkım feci kabardı)
en kıymetsizleri, en kolay söküp atabildiklerim de genelde insanların caddede gördüğünde 2. kez bakma isteği duydukları.

şimdi, ben taş gibi bir adam bulsam(3. kez baktıracak türden) onu bi güzel kendime aşık etsem sonra da egosunun amına koysam? itin götüne soksam? aşağılasam, beceriksizlikle yargılasam, sıfatsızlaştırsam? bu adam benim köpeğim olur mu? bence olur. pekiiiiyy o zaman ben o adamın nesi olurum? o adam benim için ne olur? saygı duymadığım bir adamı sevebileceğimi pek sanmıyorum.

eee yani noluyor gene? hiç.

tabi bunların hepsi varsayım. götümü kaldırıp ortamlara girdiğim mi var? marsık gibi oldum çalışmaktan, kurudum kaldım. anca götüm büyüyo. bürositin şeklini aldı iyice.

ey erkekler!! neden illa ki ebenizi siken kadınlara aşık oluyorsunuz? paria'nın adam profilleri vardı. sevmiş adamları sevdim ben hep. masum adamları da ben sevemedim. buna istinaden ey kadınlar neden illa ki ebemizi siken erkeklere aşık oluyoruz?

konu daldan dala oldu ama uyku bastırdı. bileare editlerim. ya da editlemem bilmiyorum..

Gündüz Jeff Buckley ile parçalanan kalbimi, akşam gerçekleri bir tokat gibi yüzüme çarpsın diye Demet Akalın’ a emanet edicem lfsdklfhsdjkfhksd

Ffındık ibnesi!

En son 24 mayıs’ da biloğa iki satır yazı karalamış.

Değerli izlekler, bilin istedim!!!!

jb

Jeff Buckley gibi adamlar ölmemeli!!

Anlamıyorum zaten dünyada insanın içini sızlatan adamların sayısı bi elin parmağını zor geçiyor. Bir de bu adamlar ölüyor yaa!! Diğer kadınlar, eşcinseller ve bu adamların analarıyla uğraştığımız yetmiyormuş gibi bir de azraille mi uğraşıcaz?

Adamı izledikçe kendimden geçiyorum resmen. İyi ki öldüğünde sevgilisi falan değilmişim (burda bana kıçınızla gülebilirsiniz) kesin gidermişim arkasından zaten kaşı gözü burnu güzel adamlarda başka özellik arayan binsan değilim, bir de böyle acayip bir yetenek falan. Kara sevdaya tutulurdum, ince hastalıktan geberir giderdim.

Club 27 geyiği falan var süper adamlar, şahane hatunlar falan zirvedeyken ölüp gitmişler. Kurt Cobain falan ne zaman bi resmini görsem içim sızlar

, kaldı ki öyle Nirvana falan dinleyen biri değilim. Jimi Hendrix, Jim Morrison, Janis Joplin falan aynı şekilde. Ama bi bakıyorum şimdi gençler başarılılar hayvan gibi bi gelecek var önlerinde. Eşşek gibi uyuştutucudan geberip gittiler. Ya da neblim kendilerini vurdular, intihar ettiler. Ama Jeff? Öldüğünde alkollü bile değildi. Gel de üzülme anasını satim. Araları bozuk olan babası için öldükten sonra konserde,


“Benim işim değildi,benim hayatım değildi.Ama cenazesinde olamamak beni üzdü. Ona hiçbir şey söylememiş olmak.Bu konseri ona olan saygımı sunabilmek için yaptım” diyen bi adam bu.

Bu arada izledikçe günümüz erkeklerine inancımı yitiriyorum =( bi tek orlando bloom kaldı galba bu türün üyesi, o da gerçi gün geçtikçe ipneleşiyor. Ha bir de jb' ye acayip benzeyen James Franco var ki kendisi aldırsın beni evimden. Ben sokaklarda hiç rastlamıyorum artık böyle adamlara. Hep apaçi dolu sokaklar=( düşük bel iğrenç dar paça acayip acayip pantollar, dik dik şekilsiz saçlar, incecik kalemle çizilmiş gibi sakallar-keçi sakala hasret kaldım mınaki- üzerinde gudik gudik yazılar yazan iğrenç bir espri yeteneğinin ürünü, meme uçlarındaki kıl kökü kabartılarını dahi farkedebileceğim sıkılıkta t-shirtler, çakmalıktan ölen ayakkaplar, alınmış iğrenç kalın kaşlar??? So gay sjhfsdjkfhksfhkd. Niye böylesiniz abi siz? Sadece fiziki özelliklerinizle de değil. Bildiğin karakter olarak da bi dolu iğrençler. Kendi aralarında sürekli bir maç muhabbeti,(tamam erkektir hiç yapmasın demiyorum ben bile yapıyorum da, hayatı psp olmuş, maçtan gayrı play station’un başından kalkamayan varlıklardan bahsediyorum) sürekli karı kız muhabbeti. Modern olmaya çalışıp Polatçılık oynamalar...Iyyk!

Yanlış anlaşılmasın sürekli elinde gitarla bana serenat yapan bi adam istemiyorum. Ama azıcık ruh olsun içinde istiyorum. Azıcık yaratıcılık, mini minnacık bir incelik.

Ya bir de şöyle bi sıfatı olsun. Lütfen....

Kalk gel mezarından ulan!!! Aşığınım.



12 Temmuz 2010 Pazartesi

çıldırmış gitti gidiyor satıcısı: i love yolu beybi

Altıma işicem gülmekten. Adamcağız nasıl insanlarla muhattab olduysa artık kayışı sıyırmış. Hakan737 rules!!!!

 

 

-Kargo şirketi bana ait değil o yüzden taşıma ve teslimat ile ilgili sorunlarınızı yurtiçi kargo ile görüşünüz!


İADE ŞARTLARI:
-Keyfi nedenlerle iade hiçbir şekilde KABUL EDİLMEZ!!!Lütfen ne aldığınızın farkında olarak kararınızı veriniz!!!

-Ürün ile ilgili yayınlanan resimde size nisbi ölçü verecek bir obje olmadığı için “resimdekinden  büyüktü” yada “küçüktü” , “üzerindeki  desenin aralıkları resimde şöyle gözüküyordu” vb bahaneler kabul edilmez! Lütfen böyle bir merakınız varsa ya ölçüsünü sorunuz yada bir mağazadan alınız.

-“beklediğim gibi değildi” “ben başka hayal etmiştim” gibi bahanelerde kabul edilmez. Takdir edersinizki ne beklediğinizi bilemediğim gibi beklentinizi şekillendirmek içinde  ürünün bir resmini koyuyorum.Bunun dışında yapabileceğim bir şey yok internettede henüz dokunup hissedebileceğiniz ,tartacağınız, koklayacağınız böyle bir teknik gelişmedi.

-“ayağım 39 ama 37 olur diye aldım” demeyin! Ayakkabı alacaksanız ayağınız kaç numara ise o numara alınız. Sırf denemek için uymayan numarayı lütfen almayınız,ne siz nede ben gereksiz gerginlik yaşamayalım.Böyle alışverişlerde de iade kabul edilmez!

 

ŞUNLARI SORMAYINIZ!!!

 

“ürün bana olurmu?” ,” ürün şu renk elbiseme uyarmı” “boyum şu kadar bu çanta olurmu?” “saçımın rengine uyarmı?” "bana yakışırmı?" şeklinde sorular sormayınız, sizi bilgisayardan göremiyorum, görsem bile kullanacak olan sizsiniz. İllaki bu şekilde alışveriş yapmak istiyorsanız tavsiyem internetten alışveriş yapmayınız!”

 

 

“50cm ne kadardır “ diye sormayınız, herkesin evinde bulunabilecek bir mezura yada metreyi  açıp ölçünüz.

 

-Gecenin bir yarısı sorulmuş sorulara cevap mümkün olan en kısa zamanda verilir. Bilgisayar karşısında yaşamıyorum.Lütfen 04:00’da soru sorup 04:10’da  “neden cevap vermiyorsun kardeşim,beklemekten ağaç oldum” diye mesaj atmayın! Her normal insan gibi o saatte uyuyorum!Sizin sabaha kadar bilgisayar başında oturmanız herkesin oturmasını gerektirmiyor. Gittigidiyorda “satıcılar” satış yapıyor, Gittigidiyor’un kendisi değil, yardım servisi ile karıştırmayın.

 

Aslında yazıcak süper bi hikayem var ama iş mailimden ulaştığım için bi şekilde okunur diye tırsıyorum.

Cep telefonumu evde unutmuşum ordan da yazamıyorum.

Eve gidince de kesin unuturum.

Bi erkeğin sadece parmakları size seksi gelebilir mi? Sadece o parmaklar yüzünden birini arzulayabilir misiniz? Kaldı ki diğer hiçbir özelliği siz çekmiyor, hatta bazılarına fitil oluyorken? Ama o parmaklar!!!!! Onların yapabilecekleri???? Üfff...

 

Sevgili bilog,

Nabıyonuz la? Valla inanılmaz iğrenç, monoton ötesi aylar geçiriyorum öyle böyle değil. Fındık ipnesi de yok farkındaysanız ortalıkta. Kendini çiçeğe, böceğe, kadraja vermiş durumda. Canım sıkılıyor ağır. Çekip gidesim geliyo valla. Ama eskisi gibi değil. Eskiden ya daha önce hiç gitmediğim bir yere ya da daha önce gidip çok sevdiğim bir yere gitmek istiyordum.

Şimdi kendimden bile gitmek istiyorum. Acayip sıkıcı binsan olup çıktım yaa. Hiçbişey yaptığım yok ve kendime zaman ayıramıyorum diye kıçımı yırtıyorum. Ama gerçekten ayıramıyorum. Kendime faydalı bişey yaptığım yok aslında. Yoksa bişiler yapıyorum. Başkasına faydalı kendine zararlı biri olup çıktım. Bencilliğimi kaybettim bi yerde bilog. Bulursan haber ver.

 

Son zamanlarda yaptığım tek eğlenceli iş Sex And The City izlemek. 2 haftada 5 sezonu bitirdim. Son dönemde kendimi görüyorum ordaki kronik kadınlarda. Ama bi farkımız var ben evimde götümü büyüterek ararken onlar gezip tozarak arıyorlar belalarını. Barlara gitmek istiyorum. Yalnız başıma. Oralarda Dry Martini’ ler, Cosmopolitan’lar içmek istiyorum. Belki bu Cumartesi en zayıf halkamı kırar giderim. Eve de taksiyle dönerim. Kafam rahat, oh mis. 12’ye kadar takılsam yeter ya. Vallahi darlandım.

 

Çevremdeki insanlar birer birer evleniyorlar, çok muhtemel bundan 1(bir) sene sonra zaten yanıma katıp barlara gidebileceğim biri olmayacak, şimdiden alıştırma yapmaya başlasam iyi olacak. Süper bekar arkadaşlarım var ama hepsi erkek. Seneler sonra bir kız arkadaşa ihtiyaç duyabileceğim aklımın ucundan geçmezdi. Bir kafeye gidip yan masadaki adamın gözleri ve yanındaki kızın iğrenç elbisesi hakkında kıkırdayabileceğim birini istiyorum.

 

Dün akşam süper marketteki adama “ne istemiştiniz?” dediğinde “bi kilo patates, bir yoğurt ve bir sevgili lütfen” dedim. Neyse ki sonuncuyu duymadı malak.  Artık süper marketlerden medet umar oldum bilog. Bir fuckbudy’e bile razıyım. Şarküteri bölümüne diziversinler işte. Dana kıyma, kuzu şiş, adonis, bronz ten, sixpack, kalın parmak (offf of)..

 

Eski sevgililerimi hiç görmüyorum ben yaa. Millet sürekli orda burda karşılaşıyor. İlaç için bi tanesini görmüyorum. Tercihen yanında çirkin bi kızla. Ama nerdeee. Yeni sevgili olabilecek potansiyele sahip kimseleri de göremiyorum zaten. Hepsi apaçi. İğrenç iğrenç tipler. Armudun sapı üzümün çöpü diye ölene kadar kek yapabilirim, bundan korkuyorum.

 

Evlilik fikrine kapılarımı tamamen açtım bilog. Aranızda hayırlı kısmetler varsa, çiçeğini çikolatasını alsın gelsin. Hayat her türlü sıkıcı. En azından güvenli, düzenli seks olayı olur. Tek kriterim yazlığı, kışlığı, arabası olsun. Bunlar olmasa bile en azından gelecekte bunları edinebilecek bir işi yada potansiyeli olsun yeter. Yani neticede hepsi erkek. Ne bekleyebilirsin ki? Bari zorluk çekmeyelim.

 

Anlamıyorum. Çok klişe olacak ama, dünyada bu kadar evlenmeye meraklı kadın ve erkek varsa(her yerde böyle söyleniyor) neden hepimiz bekarız? Neden göremiyorum ben o adamları? Neredesiniz kocacım?

 

Birilerine “so gay” demek istiyorum son bikaç gündür. Neden bilmem bu kelimeye feci taktım. Neden ingilize onu da bilmiyorum. Birisine demeden kafamdan atamıycam galiba. İnşallah saçma sapan birine demem.

 

Elimi saç düzleştiricisiyle yaktım. Su topladı çok iğrenç. Acımıyo ama sinirmi bozuyo.

 

Kız bloğu oldu bura.

Hadi bye.

 

5 Temmuz 2010 Pazartesi

yasak elmaya aşık olan kurt muyum?

kafama taktığım kişiler genelde tam anlamıyla uygunsuz kişiler oluyor.

Film yıldızları, patronlarım, distribütör firma çalışanları, eğitim verenler, sabah poğaça almak için girdiğim pastanede kahvaltısını eden taş adamlar, kankamın kardeşinin benden 5 yaş küçük arkadaşları!!!!!

Bahsi geçen kişilerin tipleri falan mevzu bahis değil. İnanılmaz yakışıklı taş gibi adamlardan bahsetmiyorum. Hissettirdikleri nedeniyle takıyorum onlara. Kendi kendimi oyalıyorum o hislerle, bikaç gün eğleniyorum. Bir bakışlar, söyledikleri bir söz, yaptıkları bir kompliman, bir iltifat. O kadar muhteşem hissettiriyor ki. “Ben gözel garıyam” modunda takılıyorum resmen.

 

Sonra gerçek daaaaan diye vuruyo. Yine sıkıcı ve durgun hayata geri dönüyorum. Kötü.

 

 

Bu arada sabahtan beri etrafımda 8 tane sinek dolanıyor. Delirttiler mınaki. Manyak gibi elimi kolumu sallaya sallaya çalışmala çalışıyorum.

 

Google’ da dünyanın en güzel kadını diye arattım bu çıktı: img167.imageshack.us/img167/6978/pis0ti4.jpg

Allah belanı versin gugıl!!

giriş uyarısı

Bloğun girişindeki içerik uyarısını kaldırdım gençler. Zira pc’den çok cepten baalandığım-ız- ve her seferinde o iğrenç kabul ediyorum seçeneğini seçmek zorunda olduğum-uz- içim içime afakanlar bastı.

Zaten beklediğimiz kadar da belden aşşa içeriğimiz yok. Kuruduk kaldık mınaki. Olm düğün düğün geziyorum elti gibi resmen!!!!bir muazzez ersoy, bir ebru gündeş oldum çıktım. Gardrobumu görsen sanırsın ki gülben ergen’in abiye kostüm dolabı oldu. Ama noluyo geziyorum da? Damadın bekar arkadaşları yerine kardeşinin kopil arkadaşları talip oluyor. Bu iyi bişi mi kötü bişi mi bilemedim.

 

Senelik izin bitti.

 

28 Haziran 2010 Pazartesi

I love pedicure



:)))

....

Sabahın besınde ınsanın uykusu bır anda ' It's not/you, it's me ' kalıbıyla kullıyen dagılabılıyormus. Baglanma problemı olan butun odlek pezevenklerden nefret edıyorum. sevgılınız oluyoruz da gotunuze comak mı sokuyoruz? Nedır abı erkeklerın seven kadından bu korkusu? Bu kadar mı acızsınız? Bu kadar mı odleksınız? Seven erkek olarak anılmaktansa orospu cocugu olarak anılmayı nasıl tercıh edebılır beynı olan bır canlı kafam almıyo. Hayır bı de ıyısı kotusu boyle arkadas! Sankı bana romeo kodugumun aydemır akbas kılıklısı!

sırf ben buna baglanırsam, alısırsam ılerde nabarım dıye dusunup de kendılerını seven kadınları terk eden, onlardan kacan tum ıssız adam sendromlu gotverenlere kafam gırsın lan.

Sirinlik Muskasi

23 Haziran 2010 Çarşamba

insan insana benzer de bu kadar mı benzer lan!!!

Mütemadiyen eski sevgililerimin muadilleriyle karşılaşıyorum. Yolda görüyorum, cafede görüyorum, televizyonda görüyorum, kadınlar tuvaletinde bile görüyorum lan!!!! Ki lezbiyen bile değilim.

Son olarak misal. Her zaman olduğu gibi, yeni bölümleri beklemekten nefret ettiğim, herkesin acayip ilgilendiği olaya ilgimi kaybettiğim için insanlar 6 sezonu yalayıp yutmuş, üstüne filmini izlemiş, kitabını okumaya tekrardan başlamışken sex and the city izlemeye karar verdim. 4 tane nevrotik kadının sex maceraları? Bilmiyorum ne kadar sürer. Sıkılmadan izleyebilecek miyim? Neticede başkası sevişiyo arkadaş, bana bi faydası mı var? Herneyse, dün akşam yayıldım koltuğuma gebeş gebeş. Taktım kulaklıklarımı. Ev ahalisi Müge Anlıyla mektubunuz varı izlerken ben de açtık Sex and the City mi. Ki iki program arasında çok da bi fark yok bence ya. Herşey sexten çıkıyo zaten. Neyse. Güzel güzel izliyorum böyle. Karakterleri tanımaya çalışıyorum, isimleri öğrenmeye çalışıyorum ki önümde daha 6 sezon var mınaki. İyice kafam karışmasın. İlk konuları öğrenemezsem ileri ünitelerde takılırım diye düşündüm. Tüm dikkatimi diziye verdim. Ve bi anda karşımda eski sevgilim!!!!! Benzeri falan da değil bizzat kendisi lan!!! Gülerken dudağının sol tarafının hafif yukarı doğru kıvrılması, göz kapaklarının keşler gibi yarı açık olması, saçlarının rengi, kaşlarının şekli, dişlerinin dizilişi, SURATINDAKİ BENİ!!! Oha ama!!!! Yaşasın ama!! 6 sezon daha eski manitayı izlicem lan sjdhfjkdhfksd....Yannız o kıvırcık saçlı, merinos koyunu kılıklı, koca burunlu hatunla semişirlerse biraz kıllanabilirim. Neyse, sanat için semişiyo derim o zaman da.

Durum bundan ibaret yani. Bilin diye söylüyorum. Mr. Big benimdi, benimdir sdhfsdjfhksd ayaaanızı denk alın:P


Muhtemelen 2 seneye kadar lost u da izlemeye başlarım. Orda da bir ulan!!! Bu benim pörtlek gözlü, uzun kiprikliye amma çok benziyo sendromu yaşarım.

Fındık karısı, etenşın piliz!!! Nerdesin lan lüle!!!!

21 Haziran 2010 Pazartesi

nasıl delirdim?

birine çok aşık oldum. sonra o bana bi yalan söyledi, sonra ben ona bi yalan söyledim. seni çok seviyorum dedim.
birine daha az ama daha tutkulu aşık oldum, en özel anlarımı, yatağımı paylaştım, o bana bi yalan söyledi, ben ona çok yalan söyledim, birden çok fazla seni seviyorum dedim.
birine bağlandım, o bana hiç yalan söylemedi, ben hep kendime yalan söyledim, onu çok seviyorum dedim. sonra onu da kendime benzettim.
birinden hoşlandım, o bana hep yalan söyledi, ben pek yalan söylemedim. biraz kendimi kandırdım, biraz onu kandırdım, apandistim kandırıklarıma dayanamayıp patladı.
birine çok aşık olmak istedim, o bana hiç yalan söylemedi, ben ona hiç yalan söylemedim. fazla dürüstlük bozdu beni ayrıldım.
birini sevdim ama çok değil, aşık oldum ama çok değil, hem kendime hem ona hiç yalan söylemedim, o bana yalan söyledi mi bilmiyorum. çok eğlendim, çok güldüm, çok mutluydum. bitti.

küçükken hep sakız istedim. gelenden, gidenden.
küçükken hep mutlu olmak istedim.
küçükken hep akıllı, uslu olmak istedim.
küçükken hep çalışkan olmak istedim.
küçükken hep başkası olmak istedim.
sonra ne başkası olabildim ne kendim kalabildim.

büyükken hep küçük olmak istedim. dışım büyüdükçe içim küçüldü. garip bişey oldum böyle.

mutlu olma isteğim hiç değişmedi. sadece umudumu yitirdim bi zaman sonra. dünya' nın daha güzel bir yer olabileceğine, insanların iyi olabileceğine, savaşların biteceğine, "dünya barışına" inancımı yitirdim. içime çekildim sonra. böyle bir dünyaya içimdeki çocuğu salamam dedim.

hedef küçülttüm hep. çünkü baktım ki büyük hedeflerime ulaşmak bir yana, bir arpa boyu yol alamamışım. bari dedim, hayal kırıklığı büyük olmasın.

ben büyüdükçe gelecekten beklentilerimi yitirdim. geçen düşündüm de, ben ölümden korkmadım hiç. sadece ben öldükten sonra da dönecek bu dünya, bensiz eğlenecek ipneler dedim. ama baktım ki eğlenemiyorum ki ben artık. o yüzden varsın gelsin ölüm!! gelirse ekime gelmezse sikime kadar dedim. ki efektif bir sikimin olmamasının konumuzla hiç alakası yok.

şimdi mesela, kanser olmayayım diyorum. acısız olsun herşey. yaşamaktan vazgeçmek herşeye rağmen kolay değil, bari fiziksel acıdan yırtalım. gözüme soka soka öleceğimi bildirmesinler yani. bir de allah varsa o zaman tezeği avuçla yemiş olabilirim zaten:/

tutunacak, güç alacak, korkacak, yolumu çizecek hiçbir kutsal değerim yok. dine inanmam, toplumsal kurallara inanmam, örf ve ananeleri sallamam, verdiğim hiçbir karar bir başka kurala bağlı değildir. kadın erkek ilişkilerine güvenmem, kadınlara hiç güvenmem, çocuklardan nefret ederim, hayvanlara aşığım, yaptığım hiçbirşeyi geleceği planlayarak yapmam, geçmişimde takılı kaldığım zaman zaman doğrudur. geçmişimi bu kadar kolay unuturken 3-5 sikindirik olayın beni bu kadar etkilemesine gökten taş yağmış kadar şaşırırım, kendimi değiştirmeye çalışmam, başkalarını değiştirmeye çalışmam.

kendimi hiç sevemedim, başkalarını sevdiğim kadar.

9 Haziran 2010 Çarşamba

Hem o mor inek olmak istemek, hem mor inek olmaktan deliler gibi korkmak??!!

Bu ne yaman çelişki:/

 

Soner sarıkabadayı diye isim mi olur ya. Adamın şarkıları güzel gibi ama değil gibi. Bilemedim.

Benim adım korken senin adın buz mu diye şarkı sözü var mesela. İğrenç mi şaane mi bilemedim.

Son 3 gün içinde demet akalına maruz kaldım. Bütün bunların sebebi o olabilir.

2 gündür candan erçetin oldum. Saçları da kızıla boyatırsam tam olucam.

Böyle sesimi benzetmeye çalışarak anırıyorum işte, yolda, evde.

Bahar’ı dinliyorum eğleniyorum.

Git’i dinliyorum kinleniyorum.

Kadın sosyal mesajlı şarkı yazmış olm. Kimin doğrusu adı da sjhdjkfhksdfh

Bu arada şu anda farkettim ki ne kadar boktan bi hayatım varmış benim:/

Fringe izliyorum deliler gibi. Nasıl bir saplantı oldu anlayamadım. Caşua ceksın’ın etkisi de olabilir.

İki medeni insanız bebeğim gel sevişelim diye reikiyle mesajlar gönderiyorum kendisine dizi boyunca.

Bu arada bilmiyorum aranızda izleyen var mı ama o olivia’nın kaşı yok arkadaş!!!11 bari kalemle çizseydiniz. Aktris çok mimik kullanıyo bi de. Kaşsız ço’acayip oluyo.

Sonra mesela bir de ışın karaca var. Dert bende derman sende caşua!!!

En azından flaş forvırddaki o küçük emrah kılıklı herif çıktı aklımdan. Puppies bakışlı lavuk yaa.

O diyilde lost lost diye nicesine sarılan dostlarım. Noldu lan 6 sezon izlediniz izlediniz bi cacık olmamış. Keşke rüya olsaymış la. Yabancılık çekmezdiniz. Bildik bir son olurdu sdhkdfhsdjkfhksd.

Makyajla evrim geçiren binsanmışım. Bunu bugün söyleyen 375. kişi ile ben de kabullendim.

Evde belde iyi de, sokakta telefon çalınca bi irkiliyorum ya telefona bakmak için. Ben böyle meslek hastalığını skiiim.

 

Evek gençler, geliyo git:

Ço’zel şarkı.

 

8 x Aaağğğaaaaaaağğğğğğhhh diye başlıyo sjhkdfhdk

 

Madem ki benli hayat sana kafes kadar dar

Uzaklaş ellerimden uçabildiğin kadar

Hadi git benden sana dilediğince izin

Öyle bir uzaklaş ki karda kalmasın izin!

Git

İş işten geçmeden git

Çok geç olmadan vakit

Günahıma girmeden

Katilim olmadan git

 

Sanırlar ki sen beni

Biricik yar saymıştın

Oysa ki hep yedekte

Hep elde var saymıştın

Hadi git

Ne bi adres ne bi hatıra bırak

Zannetme ki pişmanlık mutluluk kadar ırak!

Git

İş işten geçmeden git

Çok geç olmadan vakit

Günahıma girmeden

Katilim olmadan git

 

Ne vedaya gerek var

Ne de mektuba hacet

Git de allah aşkına

Bir selama muhtaç et

Güllere de aşk olsun gene sen kokacaksan

Fallara da aşk olsun gene sen çıkacaksan!

Git

İş işten geçmeden git

Çok geç olmadan vakit

Günahıma girmeden

Katilim olmadan git

 

Kopsun nerden inceyse

Artık bu bağ bu düğüm

Her gece daha berbat

Daha vahim gördüğüm

Korkulu düşlerimi yorumdan kaçıyorum

Sırf sana üzülüyor, sırf sana acıyorum!

Git

İş işten geçmeden git

Çok geç olmadan vakit

Günahıma girmeden

Katilim olmadan git

 

 

7 Haziran 2010 Pazartesi

şirinlik muskası

Elbisesinin cebine kayısı koyup yanlışlıkla o cebin üzerine oturur –kayısı kokusundan da nefret eder bu arada-

Esmerdir ve hep beyaz tenlilere imrenir –taam, ıstakoz gibi kızardıklarında bu geçerli değil-

Saçları kısayken uzasın, uzunken kısalsın ister –tipik kadın işte allaan cezası-

Rengarenk giyinmeyi sever, giyindikten sonra tek renk giyinmiş asil gibi duran kadınları kıskanır

59,10 kg dır

Rengarenk giyinmeyi sever ama gardrobunda en çok siyah ve gri vardır

Bir dönem ayakkabı ve çanta konusunda aşmış, arka balkonu ayakkabı kutularıyla doldurmuşluğu vardır. Ama şimdi mesh gibi iğrenç ötesi bi botu ayağından çıkarmaz

Sevgililerinden ayrıldıktan çok sonra hatalarını farkeder. İşi işten çoktan geçmiş, adamlar çoluk çocuk sahibi olmuşlardır

Sevdimi çok severdiğini zanneder, ama sonradan düşündüğünde “olm sevmemişim ki ben bunu hiç yææ” der.  Halbuse ayrılık olduğunda eşşekler gibi üzülmüştür

Topuklu ayakkabıya bayılır ama hep düz giyer

Koyun eti sevmez

Zor bir çocukluk, çok daha zor bir ergenlik geçirmiştir ama hep çok kolay bir çocuk, çok kolay bir genç olmuştur. Bunu da 28 inde farkeder

Geçtiği yollardan geçecek 100 kişiden 75 inin alkolik, uyuşturucu bağımlısı, küçük yaşta evlenmiş mutsuz insanlar olacağını iddia eder

Amaçsızdır, amaçsızlıkğından huzursuzdur

Hırsları yoktur, bir gün uyanır ve “ulan ne kadar yüzeysel binsan oldum lan ben” der. Bunu değiştirmek için çaba sarf etmeye götü yemez

Erkekleri sever, ama birgün bir kadınla da olabileceği ihtimalini göz ardı etmez

Korkaktır, cesurdur

Güzeldir, çirkindir

Sebze sevmez

Birkaç tanesi hariç çocuklardan nefret eder

Ergenlerin tamamından haz etmez, temkinli yaklaşır

Alkoli sever ama kölesi olmaz

Sigara tiryakisidir

Pişmiş domates yemez, çiğ domatese bayılır

Pernirsiz bir hayat düşünemez

Peynir ve domates kokusundan nefret eder

Uyanmaktan nefret eder, elinden gelse kırk gün kırk gece uyur, bir gün daha uyumak için pazarlık yapar

Kitap okumadan uyuyamaz

Regl günlerinde acayip ağrısı olur, yumurtalıklarını bağışlamak ister

Evlilikten korkar, ama evlenmek için ufak ufak heveslenmeye başlamıştır

En çok yalnızlıktan korkar, ama en çok yalnız olabilmeyi diler

Evde birisi varsa huzur bulamaz, o kişi onu hiç rahatsız etmese bile

Geniştir, genelin küplere bindiği şeyi sallamaz

Saman alevidir

Aldatılmayı sallamayabilir

İlgisizlikten ağlayabilir

Közlenmiş patlıcanın parfümünü yapsalar bir ömür onu sıkabilir

Kıskanç değildir, ama olmadık şeyleri kıskanır –bir sesi, bir kahkahayı, bir nefesi –

Geçmişini özler, geleceğini merak etmez

Fala inanmaz, ama çok pis fal bakar –çok pis sallar –

Eyeliner’a bayılır

70’lerde yaşamış olmak ister

Bilimkurguyu, gerilimi, komediyi, macerayı sever; nuri bilge ceylan sevmez, fatih akın sevmez

Ayran gönüllüdür

Hevesi çabuk kaçar

Fıkra anlatırken sıkılabilir

Milyonlarca daha madde yazabilir

 

 

Öptüm, bye

 

 

 

 

25 Mayıs 2010 Salı

Sevgili bloggerlar,

 

Çok afedersiniz ama ızdırabını skeyim ben böyle hayatın.

 

Sevgiler.

24 Mayıs 2010 Pazartesi

düzeltme

Az önce “geyik bir yana” gibi embesil bir kalıp kullanmışım.

Kendim adına tüm camiadan özür dilerim.

Sevgiler.

gelen yorumlar, beklentiler, hayaller, sonuçlar...

Biri bir yorum yazdı ayı gibi atladık adamın üstüne.

Fındık niye ürkütüyosun lan kitlemi? Belki verecem adama. Şaka şaka. Ne vercem yaa. Ama biraz empati litfen pls tşk öptm bye..

Olm adam belki sadece dileklerini dile getiriyo? Şimdi şirket meylinden post ettiğim için rahat rahat da yazamıyorum anasını satim. Adamcağız belki bilgisayar başı azgını? Yazıktır yææ. Çok üzülüyorum ben öylelerine. Bi de tehlikeli oluyolar. Hiç mi amerikan filmi izlemiyosun? Annesiyle yaşayıp, osbir çekip, deri kıyafetlerle genç kızları öldüren sapıklar falan var yaa. Ya onlardansa?

Geyik bi yana, ben düşündüm daha önce bu bloğa bunun gibi yorumlar, iyice azgınlar, beyni skinde olanlar falan gelecek. Nasıl tepki vereceğiz diye. Daha önce fındıkla oturup manyak gibi konuşmadık tabi ki bu konuları. Neticede Türkiye’nin avrupa birliğine uyum süreci hususunda brifing vermiyoruz sitede. Gayet geyik tabanlı saçma sapan şeyler.

Ben şahsen reel hayatımda da insanlarla iyice zıvanadan çıkmadığım sürece ağız dalaşına giren, ağzını yüzünü kırırım minvalinde tehditler falan savuran binsan değilim. Yani kalkıp da internette konuştuğum bi adamı/ kadını kaale alıp da vaktimi öldürmem. Muhabbet hoşuma gidiyorsa oh ne ala, gitmiyorsa kusura bakma canım ama hiçsin benim için. Uğraşmam seninle. Sen orda dünyanın en ağır hakaretini et bana istersen. Bağaa mı didin? modunda kalırım. Ciddiye almam, sallamam.

Şimdi burda gayet götlü mötlü yazılar yazıyoruz. Rahat rahat küfür ediyoruz, seksten cinsellikten bahsediyoruz. Yurdum insanının gözünde yollu oluyoruz. Çünkü bakış açısı bir turşu kavanozu kadar olan bir milletiz. Neyi ne kadar, nasıl yaptığın önemli değil öünkü. Sevişiyorsan ve bunu dillendiriyorsan yollusun, kaşarsın. (fındık daha eski kaşar bu arada) O sebepledir ki burda yazdıklarımıza cinsel tacizden tehdite kadar uzanan geniş bir yelpazede yorumlar gelecektir.

Bu yorumlara tepkim ruh halime ve ovulasyon dönemime göre değişkenlik gösterebilir.

Misal “adsız” adıyla dolaylı yoldan fakbadilik teklif eden şu arkadaşı ciddiye almıyorum. Ama yarın öbür gün sen git de ananlar fak diyebilirim. Yahut “aaa tabi neden olmasın, ismini bile veremeyecek kadar eli çükünde aceleyle yorum yazmış ne kadar şiriiiin. Gel, hadi koş gel” de diyebilirim.

Bir ara da internetten seks arkadaşı bulunabilir mi? Buna deyinicem. Unutturmayın.

Sevgiler.



sonradan gelen edit: sevgili adsız böyle sana açık kapı bırakmışım gibi bi imaj çizmişim istemeden. hani şöyle bi durum var, böyle blogdan iş atanlara vermeyi düşünmediğim gibi, versem bile en azından fuck buddy' i düzgün yazabilen bi adamı tercih ederim. haberin ola. şimdilik kendin asılmaya devam et.

Adsız'a..

Lan az önce bi yorum geldi.. şimdi bizim blogun yorumları izinsiz zort die yayınlanıo, eski olanlar dışında.
ben de bunu publish ettim ama hangi post'a geldiini bulamadım, arıodum iki saattir.
Yandaki yorumlar kısmısında da hemen çıkmıo.
Velhasıl sabır dierekten bekledim, aha da çıktı.

Şu post'a yapılmış nacizane "keşke öyle küçük memeli bir fuckbuddiem olsaydı" yorumunun sahibi Adsız kişi;

Muskaya iş atıosan Adsız diil gayet adlı yazman gerek bu bir.. ikincisi kendine fakbadi arıosan git reellerine yazıl. bu blogdan sana fakbadi çıkmaz. haberin ola. Hevesini kırmış olayım ya, durum bu.

Teallaaam yaa.

23 Mayıs 2010 Pazar

kıskanıyorum.

Kıskanıorum abi.. mutlu aileleri, sevgilisi olanları, evlenenleri, yurt dışında yaşayanları, zenginleri, zayıf karıları kıskanıorum.

Az önce okudum Paris'in annesinin doumgünüsüymüş, maşallah allah saalık sıhhat mutluluk versin negzel. Benim de annem bu hafta burdaydı bir sikindirik çiçek yüzünden dünyanın kavgasını çıkardı, yüzünü azdırıp "kötüsün sen, için kötü senin!" diye hönkürdü bana. geçmişte benim için yaptığı ne kadar şey varsa hepsini bir bir saydı senin için şunu yaptım, yaz yaz bak bunu da yaptım diye. bi de üstüne feysbuktan silmiş. lan şaka gibi. walla da billa da bişi demedim ha. Sonra Tutsi'yi okudum kızı anaokuluna gidicekmiş, üzülmüş adam resmen. Lan benim babam beni ayda bir arıo. İki yıl olcak Istanbul'a taşınalı, yalvardım yakardım daha bir kez gelmedi. Annemin sevgilisi bile geldi de babam gelmedi. Kardeşim desen arada bi konuşuoruz işte.

Bi arkadaşım evlenio bir iki haftaya 500 yıldır çıktığı sevgilisiyle, düğün şarkılarını ben ayarlayacakmışım. Utanmadan tekrar tekrar arıyor, benim de yakın arkadaşım ne diim amınakoyim, hep erteliorum. Ulan orospu sen gecesine çatır çatır sikişceksin de müzikleri nie ben ayarlıorum yok mu senin kendine has bir zevkin anlamadım ki?! Ben evlenio olsam o müziklere kimseler karışamaz. Sikerim walla.

Memleketten maymun bi kız arkadaşımın sevgilisi var. Ya şimdi ben biliom ki çirkin binsan diilim. Ama bööle dışarı çıkıom Cevahir'de Taksim'de falan götüme kaş göz yapsam daha güzel olcak hatunların yanında ayaküstü veresim gelen herifler var. Ha şimdi diceksiniz belki bu karılar çirkin ama karakterleri iyi olabilir; e benim karakterim mi boktan?! Lan insanlar beni çok sevio yaa. Walla. İyi binsanım ben, bakmayın annemin feysbuktan silerekten bulunduğu gayri resmi evlatlıktan ret beyanına. Arkadaşlarım, yakınlarım, patronlarım, köşedeki manav, eczane, köfteci falan seviolar beni bariz bi şekilde. Belki diceksiniz çok ii veriolar? Hahayt derim o zaman. Duymamış oliim. Neyse işte sebepler falan çoğaltılabilir.
Ama ben yine de yalnızım. Ve yalnız olmak iğrenç bişi.

Bi kaç haftaya patron beni yurtdışı ofise çaırcak galba. Ya nie çaarcak onu da bilmiom ha. Yeni ofis açtık görmem gerekiomuş. Sırf benim gönlümü hoş etmek için sanırsam. Ama biişe yaramicaksa benim gitmem, cidden gitmek istemiom. Ağzıma bi parmak bal çalcaklar, gidip bi sikik ofisi görcem soora götün götün döncem hiç bi yeri gezmeden. hıh.

Şimdi bilmiom bilio musunuz, ben bööle kendi başına yaşayan bayık binsanım. E tabi tek başına olunca bi de iyi sayılabilecek bi semtte oturuom, haliyle masrafların hepsini ben karşıladıımdan bana bişi kalmıo pek. Allahtan yaz geldi de kalorifer parası indi accık. Mesela üstüme başıma bişiler almak istiom, soora param kalmaz da dara düşerim die tırsıom. Lan nası imreniorum hiç düşünmeden saykopatik alışverişler yapanlara anlatamam.

Son olarak da zayıf karıları çok kıskanıom. Geçenlerde annem burdayken dayımla msnde bööle kameralı neyin konuşuodu, kamerayı bana çevirdi, öküz dayımın ilk sözü manda gibi olmuşsun evde kalıcaksın oldu. Aaa saol ben de iyiyim dayıcım, ama bak senin kızın zayıf da nooldu, evlenip 3 çocuk mu dourdu demeyi de ihmal etmedim.
Bi de şimdi yaz gelio cıvırlar bikini giyicekler ya, leblebi kadar göbeklerini eritmek için ağlamaklı oluolar ya, hepsini gebertesim gelio. onları alıcan işte ver allah ver dövüceksin etleri deforme oluncaya kadar orospuların.

neyse işte gayet sinirliyim.
aşk yok,
aile bok,
ben hevessiz,
havalar kötü..

daha nolsun.
beni sikmeyen talihin siki sızlar zaten.

22 Mayıs 2010 Cumartesi

muska'nın cinnet anları şok

Bazen. İnsanları. Öldürebilmek. Çok. Kolay. Ve. Anlaşılır. Oluyor. Benim. İçin.

Yani bir anda karşımdaki adamın karnına bir pala(oha) sokmak ne kadar mantıklı geliyor anlatamam. O böyle gebeş gebeş konuşurken hareket etmesini engelleyecek ancak hissetmesini engellemeyecek bir iğne kullanıp, en kalınından bir çuvaldızla dudaklarını dikmek istiyorum bazı insanların. Bazı insanların nefes alıyor olması bana acı veriyor resmen. Oksijenimi kıskanıyorum adamlardan. Bazı insanların götüne elektrik süpürgesinin hortumunu dayamak gerçekten eğlenceli geliyor kulağıma!! İçi boşalırken gözlerine bakmayı dilemek. Sapık gibi yazıyorum böyle fındık korkmuş olabilir sdjkhksdfhskd. Amagerçektenbazıinsanlarbeniçiledençıkarıyorvebenhiçbirşeyyapamıyorumöylemalgibigülümsemekzorundayımçünkü. Ama bazen öyle bir bakıyorum ki yüzlerine shfksdfhskd. Gülümseyerek itin götüne sokuyorum adamı ve o yüzünde böyle aptal bir ifadeyle ee aa öö demeye başlıyor. Yaaa “eee  tabi” yarraam diyorum içimden. Keşke yüzlerine karşı da diyebilsem. Parası olan insanlardan tiksinmeye başlayabilirim heran. Gidip açlık sınırındaki insanlarla takılmaya başlıycam. Sadece otobüs bileti olan arkadaşlar edinicem. Gerçi bi güneş kremine 75 lira verebilecek kadar mal olan binsanla arkadaş olmayı onlar tercih eder mi bilmiyorum. Şimdi nerden çıktı 75 demeyin. Acayip büyük bi mallık yaptım galba ben. Hani bilmiyorum netice nasıl olur da hatice çok feci. Ay cin cin espiri yapmasamL 50 ml güneş kremi aldım. 50 spf. Yüzümü yağlandırmasın dedim, iyi bi marka olsun dedim, yüzüm zaten saçmalamaya yer arıyo korusun dedim, cilt kanseri olmayayım dedim. Gittim 75 lira para verdim lan. Evlat acısı gibi oturdu ki ne oturmak. Bide ben bu parayı verdim iklim değişti la yine :((( belki cayır cayır yanıyo olsaydık bu kadar iime oturmazdı.

Neyse ben başka bişiden bahsediyodum.

Şimdi abi kesinlikle mülliyetçi binsan değilim. Faşist asla değilim. Ama bazı insanların bu doğu kafasından kurtulamamasına fitil oluyorum. Kafadan kurtulmayı bırak adam konuşamıyo bile olm. 15 dakikalık bir telefon görüşmesinin sadece 4 dakikasında adamın ne dediğini anlıyorum. Ha burda mevzu lisan mevzusu değil. Yani birinin, lazca, çerkezce, kürtçe, zazaca falan konuşmasından bahsetmiyorum. Böyle gayet “türkçe” kelimeler kullanıyo ağa ama anlaşılmıyor. Çünkü bir de adam konuşmamış ki hayatında doğru düzgün kimseyle. Ufak bi tahmin sallıyayım mesela ne kadar tutarsa. Bu lavuk mesela evine gittiğinde karısına “karııı yemek nerde lan” diyodur, oğluna “terliklerimi getir la” diyodur, kızına bişey deme gereği bile duymuyodur, sonra oturuyodur böyle mal gibi televizyonun karşısında. Sonrada yatıyodur, o karıyı çatır çatır skiyodur ağzını bile açmadan uyuyodur pezvnk. Ondan sonra da iş için beni arıyodur ve beni delirtiyodur. Ben de böyle gerizekalı gibi bu adamın dininden imanından sayıp kendi kendime işkence yapıyorum. Sana ne!!! Bırak koduğumun ipnesi ne halt ederse etsin. 4 gün falan oldu mesela bu köpekle diyalog hala sinirleniyorum yazarken. Zaten hep abuk sabuk şeylere sinirleniyorum. Yırtma yeri her katında aynı hizada değilse tuvalet kağıdına sinirleniyorum mesela sdjhfskfhksjd.

Az önce sprite’ ın sitesinde 10 dakikalığına meşur old gibi bi geyik var. Orda albüm kapağı yapıyosun fotoğrafla falan. en abuk olanına böyle koca memelli bi kadına eski sevgilimin yeni sevgilisinin resmini koydum sjhfsdhfks. Öyle mutlu oldum 10 dakika. Eski sevgiliyi tarihin tozlu sayfalarına gömeli de yıl oldu yannız.

Ayılardan nefret ediyorum. İnsan suretinde olanlarından. Yoksa pandalar falan cHoK daTLu (kalp)

 

Canım sıkıldı.

Görüşürüz.